• 8 Mayıs 2024 Çarşamba
RUM BASININDAKİ GARANTİ FORMÜ 0 Yorum 0 BEĞENİ

RUM BASININDAKİ GARANTİ FORMÜLLERİ ALGI OPERASYONU MU

Dr. Emete GÖZÜGÜZELLİ (K.K.T.C)
Dr. Emete GÖZÜGÜZELLİ (K.K.T.C)
Araştırmacı Yazar, Girne Amerikan Üniversitesi Öğretim Görevlisi

       

 

 RUM BASININDAKİ GARANTİ FORMÜLLERİ ALGI OPERASYONU MU?

                                                                                              *Emete GÖZÜGÜZELLİ

Hakikaten de mukadderatımızda varlığımızın teminatı olan garanti antlaşmalarının mevcudiyetinin kısaca güvenliğimizin korunması yönünde önemli süreçten geçiyoruz. Gündem Garantiler. Geçtiğimiz günlerde, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Anavatana yaptığı ziyarette TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile garantiler konusunu el aldı. Bu ziyaretin ardından Yunan ve Türk tarafının garantiler konusunda kabul edebilecekleri zeminin neler olduğuna dair sözde iddialar Rum basınında çıktı. İddia o ki adada asker bulundurulmasını öngören İttifak antlaşması tasfiye edilecek. Bu talepler Yunanlı yetkililerin önerisi olarak lanse edilirken adada tek asker kalmasını istemedikleri tezi ile örtüşen bir önerinin varlığını da bizlere gösterdiği gözden kaçmamalı.. Rum basınında belirtildiği üzere;  Yeni ittifak anlaşması kapsamında Kıbrıs’ta kurulması önerilen üçlü (Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs) askeri karargâhın ki bunda Türk ve Yunan askerleri bulunmayacak güvenlik konularını koordinasyon merkezi olarak işleyeceğini, komşu ülkeler, Avrupa ülkeleri ve diğer ülkelerle ve hatta NATO gibi askeri örgütlerle işbirliğinde bulunacağı ve buna da Türkiye’nin şimdilik olumsuz yaklaşmadığı belirtilmekte. Bunlar sadece Rum basının iddiaları…Türk Hariciyesi ve KKTC makamları henüz sessizliğini koruyor.. Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, kendinden o kadar geçmiş ki Kıbrıs Türkleri adına konuşarak “ Türkiye’nin garantörlüğünün sürmesinin sadece Kıbrıslı Rumlar için değil Kıbrıslı Türkler için de olumsuz olacağını” açıkladı. Sessizlik bizde sürüyor…!!!

Rum basını iddialarına devam ediyor ve diyor ki Türkiye de garantiler konusunda üç başlıkta konuyu inceliyor. Buna göre : garantiler konusunda NATO’nun müdahil olduğu bir formülün olması, diğer yandan garantilerin kaldırılması karşılığında daimi bir Türk üssünün teminat altına alınması ve üçüncü formülün ise çözümden sonra, Türk garantörlüğünün sadece Kıbrıslı Türkler için kalması yönünde olması...  NATO üyesi olmayan GKRY’nin,olası bir anlaşma ile NATO’ya girişi mümkün kılınması gündemde ise, NATO adanın güvenliğini sadece dış müdahalelere karşı da koruyabileceği buna müdahale edecekse de oybirliği sistemine göre hareket edebileceği herhalde hesaplanmış bir konudur. Buradaki dış yani NATO üyesi olmayanlarca yapılacak tehdit karşısında NATO kendi üyelerini korumakla yükümlü olduğu iyi biliniyordur herhalde. Hatta tüm kararların oy birliği esası üzerinden hayat bulabileceği de. Böylesi bir yapıda adada baş gösterebilecek olası bir çatışma ortamı karşısında Yunanistan’ın veto ihtimali göz ardı edilmemesi de hesaplanmıştır. 
NATO’nun yeni stratejik konseptinde artık askeri müdahale alanına insan hakları ihlalleri, etnik yada dinsel çatışmaları eklese de sahip olduğu sistem gereği oy birliği hükmü geçerli olsa da NATO, yeni stratejik konseptin uygulanmasındaki tarihi fırsatı Bosna'da uygulamakta geç kaldığı unutulmamıştır sanırım. Hatta BM'nin Güvenlik Konseyi'nden yetki alınmaması müdahaleyi birkaç yıl geciktirmesinin baş rolü Yunanistan sayesinde 250.000 bin Boşnak Müslümanın soykırımı da biliniyordur. Hatta Kosova müdahalesinde de ayni rolde bulunan Yunanistan’ın  NATO’nun üstlenmeye çalıştığı askeri müdahaleye karşı çıkmış olması not edilmiştir bir yerlere. Sonuçta binlerce sivilin katledilmesi hangi veto içeren güvenlik anlayışına sığmaktadır? 

Diğer taraftan, olası anlaşmada Anavatan’ın sadece Kıbrıs Türk tarafının garanti rolünü üstlenmesinin çok önceden TBMM çatısı altında gizlice tartışıldığını biliyoruz. Ancak tüm bu iddalar kapsamında Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğinin tesis edildiği mevcut garanti antlaşmaları neden Rum tarafını rahatsız ediyor? Türkiye kuzeyde üs kuracak ise bu üs adada olası çatışma ihtimalinde müdahale hakkı olacak mı? Henüz herşey çok muğlak…Rumlar yayımladıkları haberler ile bir  algı operasyonu hedefindeler. Kıbrıs Türkünün bu konudaki duruşu ve tepkisi ölçülmeye çalışılmakta.. Temennimiz,  Garanti antlaşmasında öngörülen hükümlerin yani Türkiye’nin müdahale hakkından bertaraf etmeyeceği ve hatta anayasal düzeni korumakla mükellef olacağı düzlemin ayni şekilde devam ederken, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri statüsünün muhafazasının korunması yönünde hareket edilmesidir. Bu tarihi kararda istikrarlı bir şekilde duruş sergilenmesini Devlet büyüklerimizden beklemek ve onlara bunun bir vefa borcu olduğunu hatırlatmak vazifemizdir.

 20.08.16


1385 Görüntülenme Sayısı
  

Sizin Yorumlarınız Bizim İçin Önemli *