KÜRESEL SAVAŞ İHTİMALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Güçler arasındaki gerilim ve hibrit savaşlar küresel bir çatışmaya neden olabilir
Prince Michael of Liechtenstein
Harp gemileri ve destek vasıtalarından oluşan bir filotilla eşliğindeki Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov, tahminen Esat yönetiminin hava saldırılarına destek olmak maksadıyla, Murmansk’tan Akdeniz’e ilerliyor. Bu filotillanın İspanya’da ikmal yapmasına yönelik Rus planı NATO yetkililerince engellendi.
Rusya ve Batı arasındaki gerilimler artıyor. NATO Norveç, Orta Avrupa ve Baltık’taki varlığını takviye ediyor. Avrupa Birliği, 2014 yılındaki Ukrayna’ya yönelik Kırım’ın ilhakı ve Doğu Ukrayna’da giriştiği faaliyetleri nedeniyle, Rusya’ya yönelik yaptırımlarını kuvvetlendiriyor. AB bu defa Rusya’nın Suriye’deki hareketlerine karşılık veriyor. Rusya NATO üyeleri olan Polonya ve Litvanya arasında kalan Kaliningrad bölgesine İskender taktik balistik füzeleri yerleştirerek ve bir harp filotillasını Akdeniz’e göndererek bu gelişmelere cevap vermiş durumda.
Ortadoğu barışa kavuşmaktan çok uzak bir durumda. Bir kısmına Rusya ve ABD’nin de dahil olduğu, bölgesel güçler arasındaki çeşitli sorunlar, vekalet savaşları ve yerel güçler arasındaki çatışmalar Suriye, Irak ve Yemen’i harabeye çevirmiş durumda.
Rusya Türkiye ile daha yakın bağlar kurmak ve böylece NATO’nun ikinci büyük askeri gücünü etkisiz hale getirmek için çalışıyor. Batı Türkiye’nin menfaatlerini ve duygularını her zaman tam olarak anlayıp, kabul etmiş olmasa da, bu ülke Batı ittifakından ayrılmak için henüz hazır değil.
Ayrıca, Rusya ve Çin’in, Batılı güçlerin çevreleme ve müdahale temelli küresel politikaları olarak değerlendikleri bu duruma karşı, menfaatleri doğrultusunda ittifak yaptıkları da çok açık. ABD Başkanı Obama’nın stratejik önceliği Asya’ya vermesi (pivot to Asia) Çin’in çevrelenme korkularının artmasına neden olmuş durumda. ABD’nin Güney ve Doğu Çin Denizi’ndeki geniş deniz alanlarını kontrol etmeye yönelik Çin’in iddialarına karşı kuvvetli itirazları bu kapsamda okunmalı. Bu bağlamda, ABD’nin bu bölgedeki politikası etkili bir ittifaklar sistemi üzerine kurulmuş durumda.
Savaş gerçekliği
Bölgedeki yeni faktör, Filipinlerdeki yeni hükümete yönelik tedirginliktir. Filipinlerin tutumu Çin’e karşı mevcut ittifakı zayıflatma potansiyeli taşımakta ve Çin’in Güney Çin Denizi’nde ve Pasifik’e doğru daha güçlü bir askeri pozisyon almasına destek olmaktadır. Çin Tayland ve Malezya üzerindeki etkisini de artırmaya çalışmaktadır.
Dünya’nın yeni bir soğuk savaşa yaklaştığı sık sık ifade edilmektedir. Esasında, zaten bir Hibrit Savaşa girilmiş durumdadır. Hibrit savaşın enstrümanları olan, tüm bu yaptırımlara, propagandaya, karışıklık çıkarmaya dönük örtülü faaliyetlere, yabancı topraklardaki müdahalelere ve siber saldırılara baktığımızda; böylesi bir savaşın gerçekten başladığını söyleyebiliriz.
Dünya bugün artık güvensiz bir yer haline gelmiştir. Ortadoğu’daki sıcak çatışmalar ve Batı, Rusya ve Çin arasındaki bozulan ilişkiler yanında, Hindistan, Pakistan ve Çin üçgeninde de çok tehlikeli gerilimler ortaya çıkmış durumdadır. Bu sıcak noktalar gerçek bir küresel askeri çatışmayı çok yakın bir tehlike olmasa da, mümkün hale getirmiştir.
Soğuk Savaş sırasında nükleer tahrip kapasitesinin yarattığı karşılıklı korku NATO ve Varşova Paktı arasında bir savaşın patlak vermesine engel olmuştur. Nükleer caydırıcılık iki kutuplu dünyada çalışmıştı; ancak bugünün çok kutuplu sisteminde önemini büyük oranda kaybetmiştir.
Kaynak:
Geopolitical Intelligence Services (GIF)
(https://www.gisreportsonline.com/hybridwarsandtensionbetweenpowerscouldleadtoaglobalconflict,
2029,c.html)
2354 Görüntülenme Sayısı