• 21 Aralık 2024 Cumartesi
KIRIM'DA BASKI 0 Yorum3 BEĞENİ
KIRIM

KIRIM'DA BASKI

26 Aralık 2016 Pazartesi          

 TATARLAR KIRIM’DA RUS İŞGALİNE KARŞI DİRENİŞİ GELİŞTİRİYOR

   UROZHAYNE, Kırım (AP) – Elnara Asanova kendisi gibi Tatar olan kocası hapiste olduğundan dört çocuğu ile birlikte yalnız yaşıyor. Geçen Nisan ayında yedi aylık hamileyken, polis kocasını Rusların Kırımı ilhakına karşı düzenlenen protesto gösterilerine katıldığı gerekçesiyle gözaltına aldı. 
 
   Eşini görmesine izin verilmiyor; o yüzden eşinin artık 7 aylık olan oğlu Mustafa’yı polis arabasından inip mahkeme binasına girene kadar hiç olmazsa birkaç saniye de olsa görüvermesi için haber aldığı her mahkemeye gidiyor. 
 
   “Kaçacağını söylüyorlar. Ama nereye?” diyor biçare genç Elnara. Çocuklarını göstererek “Köyde yaşıyoruz. Buralarda kocanız olmadan yaşamak çok zor”
 
   Kırım’ı Ukrayna’dan ilhak ettiğinden iki yıl sonra, Başkan Vladimir Putin, yarımadadaki sayısız ilan panosundaki kendinden emin bir gülümsemeyle bakan resmiyle,  Rusya için tarihi bir kazanım sağlamasıyla övünüyor. Ama Müslüman Tatar etnik azınlığın büyük çoğunluğundan gelen muhalefet, Kırım genelinde iki düzineden fazla Tatarla yapılan mülakatların da gösterdiği gibi, bu benzersiz destek resmine gölge düşürüyor. Öyle görünüyor ki, bu muhalefet ve direniş her geçen gün büyüyor.
 
   Birçok kişi toplum liderlerinin tehdit edildiğini, Tatar dil sınıflarının kapatıldığını ve Tatar ahaliye karşı genel güvensizlik ortamı bulunduğunu dile getirdi. Associated Press Ajansı halkın polis tarafından izlenme korkusu nedeniyle, röportajları farklı evlerde gerçekleştirdi. 
 
   Kırımdaki nüfusun çoğunluğu etnik Ruslardan oluşmakta ve Rus ilhakını destekliyor. Nüfusun yüzde 15’inden daha azını oluşturan yaklaşık 300.000 Kırım Tatarı Müslüman ve büyük oranda laik bir anlayışa sahip. 
 
   Toplum liderleri mevcut baskı ortamının gençleri öfkelendirdiğini ve Müslüman Kuzey Kafkasya’daki gibi bir radikalleşme riski doğurduğunu söylüyor.
 
   Tatar aktivistleri zaten mücadelelerine devam ediyor.
 
   Rus ilhakından önce, Lenur İslamov ailesiyle Moskova’da ikamet eden bir işadamıydı. Geçen sonbahar Rusya’nın Tatarlara yönelik zulüm ve baskılarına karşı askeri üniforma giyerek yarımadaya abluka uygulayan direniş hareketinin liderliğine soyundu.
 
   Eylül ayında aktivistler Kırım’a mal girişlerini durdurmaya başladılar. Üç ay sonra Ukrayna hükümeti de işin içine girerek Kırım’a yönelik tüm ticareti yasakladı. 
 
   Moskova ve Kırım’daki tüm malvarlığına el konan İslamov;“Ukrayna dâhil herkes bize başka bir seçenek bırakmadı” dedi. “Biz savaş istemiyoruz – alışveriş yapmak, çocuklarımızı okula götürmek, sandviç yapmak istiyoruz – ama böyle davranmak zorunda bırakıldık”.
 
   Kasıtlı elektrik kesintileri de artık yaygınlaşmış durumda. Kasım ayında tespit edilemeyen kişiler Ukrayna’daki Kırım’a elektrik taşıyan elektrik hatlarını tahrip etti ve üzerlerine Kırım Tatar bayrakları astı.  Bu durum 2 milyon kişinin elektriksiz ve soğukta kalmasına yol açtı. Sorumluluğu üstlenen olmadı ancak Tatar aktivistlerden şüphelenildi.
 
   Kırım’daki Tatarlar, dünyanın dikkatini tekrar Kırım’daki duruma çektiği için elektrik kesintilerini sevinçle karşıladı. Voinka kasabası toplum lideri Muzafar Fukala, Tatarların geçmişte çektikleri güçlükler ile karşılaştırıldığında, karanlıkta kalmanın “hiçbir şey” olduğunu söyledi. 
 
   Polis takibatına karşı yakın bir kasabadaki arkadaşının evinde AP ajansına konuşan Fukala; ilhakı destekleyenleri kastederek “Bu pislikler gidene kadar karanlıkta kalmaya razıyım” dedi. 
 
   İlhakı desteklemek için gerekli harcamalar ile hem sınır ablukası hem de elektrik kesintileri,  düşen petrol fiyatlarının etkisiyle zaten zor durumda olan Kremlin’in bütçesi üzerinde büyük bir yük oluşturmuş durumda. 
 
   İslamov aynı zamanda sınırdan birkaç km. uzaklıkta konuşlanacak 500 kişilik bir Tatar Taburu kurulması için çalışıyor. Bazıları otomatik silahlar taşıyan, askeri üniformalar içindeki Tatar aktivistleri şimdi kış soğuğunda çadır kamplarında bekliyorlar. Liderlerinin Ukrayna sınır muhafızları ve gümrük memurlarının onların yerine kontrollere başlayacağını söylemesi üzerine Kırım’a giren çıkan araçların kontrolünü durdurmuş durumdalar. 
 
   Kasım ayında, Çeçen istihbarat personeli İslamov’un Moskova’da okuyan 17 yaşındaki oğlunu tehdit edince İslamov birkaç saat içinde oğlunun Rusya’dan ayrılmasını sağladı.
 
   Kırım’daki etnik azınlıklarla ilgili yetkililer AP Ajansının mülakat yapma teklifine cevap vermediler. Kırım yönetimi ilhaka karşı çıkarak Tatar halkının çıkarlarına ihanet ettikleri ve Ukrayna ajanları oldukları iddiasıyla Tatar liderleri suçladı. Rus kanunlarına göre, Kırım’ın Ukrayna’ya geri iade edilmesini isteyen kişiler cezalandırılabiliyor. 
 
   Kırım Tatarlarının geçmişi Ruslardan gördükleri baskılar ve zulümlerle dolu. Mayıs 1944 yılında o zaman Kırım’ın nüfusunun üçte birini oluşturan 200.000 Tatarın hepsi üç gün içinde yük vagonlarıyla Orta Asya’ya sürgün edildi. Binlercesi bu zulüm yolculuğu sırasında öldü kalanlar vardıkları yerlerde açlıkla savaştı.
 
   II Dünya Harbi’nde Sovyet diktatör Joseph Stalin tarafından sürgün edilen halkların geri dönüşüne 25 yıl sonra müsaade edildi ancak Tatarların 1990’lara kadar geri dönüşlerine izin verilmedi.  
 
   Bir Tatar evini ziyaret, geçen yaz Karadeniz sahilindeki liman şehri Sivastopol’ü (Akyar) ziyaret eden Putin’e caddelerde ellerinde bayraklar sallayarak sevgi gösterisinde bulunan kalabalıkların gösterdiği “Hollywood Starı” karşılamasından çok uzak, adeta paralel bir evrene pencere açmak gibi oldu. Burada Tatarların hepsi Kırım’da yasaklanan ve şimdi Ukrayna’dan yayın yapmakta olan, İslamov’un sahibi olduğu Kırım Tatar Kanalı ATR’yi seyrediyor. Aralarında gelecek “mutlu günler”, sonunda Kırım’ın Ukrayna’ya geri döneceği ve kazanılacak “zafer” konuşuluyor. 
 
   Yarımada’da konuşlanmış Ukrayna askerlerinin Şubat 2014’te herhangi bir direniş göstermeden Rus kuvvetlerine teslim olmasından sonra Kırım Tatarları Kiev tarafından neredeyse eşit ölçüde ihanete uğradıklarını düşünüyor.  Daha sonra teslim olan bu birliklerdeki personelin çoğu Rusya vatandaşlığı aldı ve Rus Silahlı Kuvvetleri’ne katıldı.
 
   Kendi başlarına kalan Tatarlar başlangıçta yeni Kırım hükümeti içinde yer almaya yönelik bir atılım gerçekleştirdi. Rus vatandaşı olan İslamov, Nisan 2014’te Tatarların öz yönetim kurumu olan Milli Meclis’in izniyle başbakan yardımcılığı görevini kabul etti. İki aydan daha kısa bir süre sonra istifa etti.
İslamov; Rus liderlerin Tatarların sorunlarıyla ilgilenmediğini ve her görüşmenin Rus üstünlüğüne yönelik bir tartışmaya dönüştüğünü söyledi. 
 
   İslamov: “ Ukrayna’nın bizi terk ettiğini ve bu durumda Rusya’nın Kırım’ı yutmasının kaçınılmaz olduğunu gördük ve küresel toplum da bir şey yapmıyordu” dedi. 
 
   Rusya yanlısı politikacıların Kırım’ın geleceği hakkında teklif ettikleri önergeye karşı görünen tek muhalif güç Kırım Tatar azınlıktı. Elnera Asanova’nın kocası Ali Asanov dâhil altı kişi şimdi Rus yanlısı parti ve Kırım Tatarlarının 26 Şubat 2014 tarihinde düzenledikleri gösteriler sırasında, muhalif iki grup arasında yaşanan yumruklu arbedelere kadar uzanan isyan suçlaması ile başkent Simferepol’de (Akmescit) yargılanıyor. Ancak olaylara karışan hiçbir Rusya yanlısı gösterici herhangi bir suçlama ile karşılaşmadı. 
 
   Yerel gazeteci Zair Akadirov’a göre abluka liderleri ile sözde bağları olan işletmeler ya kapatılmış ya da yasal saldırılarla karşı karşıya kalmıştır.  Akadirov: “Herkes farkında olmadan sınırdaki bu hareketlerle ilişkilendirildiğinden, abluka, dikkatin yasal yaptırımlardan daha çok Kırımlı aktivistler üzerinde toplanmasına neden oluyor”dedi. 
 
   Simferepol’ün (Akmescit) banliyösünde iki katlı bir ev tadilat dükkânı olan Bekir Umerov Kırım’da açıkça konuşmaya cesaret eden az sayıdaki Tatar iş insanlarından birisi. 
 
   Yetkili otoritelerin onun Bahçesaray’ın önemli Tatar toplum liderlerinden biri olan İlmi Umerov’un kardeşi olduğunu tespit etmelerinin ardından, o da çeşitli sorunlarla yüz yüze kalmaya başladı. Bekir Umerov’un dükkânı bir buçuk yıldır arkası kesilmeyen, yangın müfettişleri, tüketici hakları ajansı ve ekonomik suçlar departmanının yaptığı denetim ve kontrollerle baskı altına alındı. 
 
   Umerov: “Birçok defa bana belgelerle ilgilenmediklerini, ama kardeşimin siyasi görüşleri nedeniyle beni ve işletmemi yok etmekle görevlendirildiklerini söylediler” dedi. Umerov tek çaresinin yetkililer kapatmak için bir bahane bulmadan dükkânını kiraya vermek olduğunu düşünüyor. 
 
   Kırım otoritelerinin Ukrayna’ya herhangi bir bağlılık göstergesine tepkileri bazen saçmalık derecesine ulaşmakta. Dükkân çalışanlarından biri, müfettişlerin bir defasında kendisini Ukrayna bayrağının renkleri olan sarı ve mavi renklerde olan bir posta kutusu hakkında sorguya çektiklerini söyledi. 
 
   Kırım ve dışardaki Tatarların her geçen gün daha fazlası Rus ilhakına karşı gösterdiği pasif tutum nedeniyle, şimdi tekrar Ukrayna’ya bağlanmaktan daha fazlasını istediklerini söylüyor. Tatarlar Kırım’da özerkliklerine kavuşmak istiyorlar. 
 
   Ancak sorunlu bir tarihe sahip, artık yok olmuş Rus İmparatorluğu’nda esareti altına almış olduğu diğer milletlerinin tersine, Kırım Tatarları silahlı bir direniş geleneğine sahip değil.  Eski liderinin Kırım’a girişi yasaklandığından beri bir Kırım Tatar öz yönetim birimine başkanlık eden Nariman Celal, bir gerilla direnişine yönelik fikirlerin tamamen saçma olduğunu düşünüyor. 
 
   Celal, Kırım’ın düzlüklerinin gerillaların saklanmasına uygun olmadığını ima ederek “Coğrafi yapı buna müsaade etmiyor ve hiç silahımız da yok” diyor.
(Nataliya Vasiyeva, Associated Press,15 Şubat 2016 Orijinal Haber Metni Çevirisidir)




24 Ocak 2016, Pazar günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; gözaltındaki Tatar gösterici Ali Asanov’un karısı Elnara, kızlarından biri, Mümine ile Kırım’ın Urozhayne kasabasındaki evinde görülüyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Kırım’daki insan hakları ihlallerine ilişkin geçen seneki raporu; özellikle ilhaka karşı çıkanlar ve bölge sakinlerine yönelik, temel hak ve özgürlükler ile insan haklarına ilişkin çok yönlü ihlaller bulunduğunu belirtiyor.  AGİT, Kırım Tatar liderlerinin hapse atılmasını, Tatar öz yönetim teşkilatı Milli Meclis’in faaliyetlerinin durdurulmasını, Tatarlara yönelik sindirme, haberleşme ve medya yasakları ile olayların duyulmasına engel olma faaliyetlerini, süregelen zulüm ve baskı uygulamaları arasında en korkutucu örnekler olarak listeliyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)




24 Ocak 2016, Pazar günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; gözaltındaki Tatar gösterici Ali Asanov’un karısı Elnara, çocuklarına babaları Ali Asanov’un bir resmini gösteriyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)



25 Ocak 2016, Pazartesi günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; Simferepol’ün (Akmescit) banliyösünde Rusya ve Kırım bayraklarını gösteren bir grafiti önünde köpeği ile yürüyen bir kadın görülüyor. Kırım’ı Ukrayna’dan ilhak ettiğinden iki yıl sonra, Başkan Vladimir Putin, yarımadadaki sayısız ilan panosundaki kendinden emin bir gülümsemeyle bakan resmiyle,  Rusya için tarihi bir kazanım sağlamasıyla övünüyor. Ama Müslüman Tatar etnik azınlığın büyük çoğunluğundan gelen muhalefet, Kırım genelinde iki düzineden fazla Tatarla yapılan mülakatların da gösterdiği gibi, bu benzersiz destek resmine gölge düşürüyor. Öyle görünüyor ki, bu muhalefet ve direniş her geçen gün büyüyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)



23 Ocak 2016, Cumartesi günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; bir Tatar aktivist, Ukrayna’nın Kırım ile fiili sınırı haline gelmiş olan Kerson bölgesi Çonhar kasabasında bir kontrol noktasında nöbet tutarken görülüyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)



24 Ocak 2016, Pazar günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; 57 yaşındaki Tatar iş insanı Bekir Umerov Simferepol’deki (Akmescit) dükkanında görülüyor. Yetkili otoritelerin onun Bahçesaray’ın önemli Tatar toplum liderlerinden biri olan İlmi Umerov’un kardeşi olduğunu tespit etmelerinin ardından o da çeşitli sorunlarla yüz yüze kalmaya başladı. Bekir Umerov’un dükkânı bir buçuk yıldır arkası kesilmeyen, yangın müfettişleri, tüketici hakları ajansı ve ekonomik suçlar departmanının yaptığı denetim ve kontrollerle baskı altına alındı. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)



24 Ocak 2016, Pazar günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; yerel gazeteci Zair Akadirov Simferepol’de (Akmescit) AP Ajansına konuşurken. Yerel gazeteci Zair Akadirov’a göre, abluka liderleri ile sözde bağları olan işletmeler ya kapatılmış ya da yasal saldırılarla karşı karşıya kalmıştır. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)


 
24 Ocak 2016, Pazar günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; Vladimir Putin’in Simferepol’de (Akmescit) yol kenarındaki bir reklam panosunda yer alan resmi görülüyor. Kırım’ı Ukrayna’dan ilhak ettiğinden iki yıl sonra, Başkan Vladimir Putin, yarımadadaki sayısız ilan panosundaki kendinden emin bir gülümsemeyle bakan resmiyle,  Rusya için tarihi bir kazanım sağlamasıyla övünüyor. Ama Müslüman Tatar etnik azınlığın büyük çoğunluğundan gelen muhalefet, Kırım genelinde iki düzineden fazla Tatarla yapılan mülakatların da gösterdiği gibi, bu benzersiz destek resmine gölge düşürüyor. Öyle görünüyor ki, bu muhalefet ve direniş her geçen gün büyüyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)





24 Ocak 2016, Pazar günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; tutuklu bulunan Tatar gösterici Ali Asanov’un çocukları Mümine (sağda) ve Gülnara Urozhayne kasabasındaki evlerinde görülüyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Kırım’daki insan hakları ihlallerine ilişkin geçen seneki raporu; özellikle ilhaka karşı çıkanlar ve bölge sakinlerine yönelik, temel hak ve özgürlükler ile insan haklarına ilişkin çok yönlü ihlaller bulunduğunu belirtiyor.  AGİT, Kırım Tatar liderlerinin hapse atılmasını, Tatar öz yönetim teşkilatı Milli Meclis’in faaliyetlerinin durdurulmasını, Tatarlara yönelik sindirme, haberleşme ve medya yasakları ile olayların duyulmasına engel olma faaliyetlerini, süregelen zulüm ve baskı uygulamaları arasında en korkutucu örnekler olarak listeliyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)




25 Ocak 2016, Pazartesi günü çekilmiş olan bu fotoğrafta; Simferepol’de (Akmescit) apartmanlar arasından yükselen dolunay görülüyor.  Lenur İslamov liderliğindeki Tatar aktivistleri geçen Kasım ayında elektrik dağıtım hatlarını havaya uçurdular ve tüm yarımada karanlığa gömüldü. Elektrik kesintisi 2 milyon kişiyi soğukta bıraktı ve birçok insanı kamp ateşinde yemek pişirmeye mecbur etti. İki hafta sonra Rusya ana karasından su altı kabloları ile elektrik getirince ve Ukrayna elektrik hatlarından bir tanesini onarınca kriz yumuşadı. Ancak Ukrayna, anlaşma metninde Kırım, geçici işgal bölgesi olarak tanımlamadıkça; Rusya ile yeni bir elektrik anlaşması yapmayı reddediyor. Kırım genelinde elektrik kesintileri devam ediyor. (AP Fotoğraf/Sergei Grits)
 


2541 Görüntülenme Sayısı
Kategori : ANALİZLER
  

Sizin Yorumlarınız Bizim İçin Önemli *