• 27 Temmuz 2024 Cumartesi
2024 YILI TAHMİNLER 0 Yorum1 BEĞENİ
2024 YILI TAHMİNLERİ

2024 YILI TAHMİNLERİ

16 Aralık 2023 Cumartesi          

Dr. Ataalp PINARER

 

16. yüzyılın ünlü Fransız kahini Nostradamus’un 2024 yılı için kehanetleri pek hoş değil. Nostradamus’un geleceğe yönelik kehanetleri, 1555 tarihli "Les Propheties" ("Kehanetler") adlı eserinde bulunmakta. Yazılarının muğlak üslubuna rağmen Nostradamus’un, Adolf Hitler'in yükselişi, John F. Kennedy suikastı, 11 Eylül saldırıları ve Kovid salgını gibi önemli tarihi olayları tahmin ettiği birçok yazar tarafından ileri sürülmekte. Nostradamus'un 2024 yılı için kehanetleri, savaşlar, ayaklanmalar ve yaygın insani krizler de dahil olmak üzere küresel çalkantıların devam edeceğini gösteriyor.

Nostradamus'un endişe verici deniz savaşı tahminini Güneydoğu Asya’da Çin'le ABD ve bölgedeki müttefikleri arasında gerçekleşebilecek bir savaşa yoranlar var. Nostradamus’un önümüzdeki yıla ait diğer kehanetleri arasında kuraklıklar, kontrol edilemeyen yangınlar ve rekor yüksek sıcaklıklar gibi iklim felaketleri de bulunuyor. Bu tahminler 2024 için kasvetli bir tablo çizse de, Nostradamus'un önceki yıllara ilişkin korkunç tahminlerinin çoğunun gerçekleşmediğini hatırlamakta fayda var.

Nostradamus’un kehanetleri bir yana; 2024 yılına ait –esasında yine kehanetten öteye geçmeyen- tahminler yapılmaya başlandı. Örneğin The Economist dergisi silahlı çatışmalardaki artış, küresel enerji kaynakları haritasının yeniden çizilmesi ya da yapay zekadaki (AI) hızlı ilerleme olsun, dünyanın akıllara durgunluk veren bir hızla değişmekte olduğuna vurgu yaparak gelecek yıla ait tahminlerde bulunmuş.

Dergi’ye göre, ABD’de yapılacak seçimleri Trump’ın kazanması iklim politikasından Ukrayna'ya verilen askeri desteğe kadar her şeyi etkileyecek. Çünkü Trump açıkça Ukrayna’ya desteğin kesilmesi gerektiğini ve küresel ısınmaya yönelik mevcut iklim politikalarını desteklemediğini belirtiyor. Ukrayna’ya desteğin kesilmesi Rusya’nın savaşı kazanması anlamına gelecek ve Putin’in sonraki hedefleri de çok da belirsiz değil (mesela Moldova, Kazakistan veya Gürcistan bunlardan biri olabilir).

Derginin önemli bir tahmini de; Amerika'nın egemenliğindeki tek kutuplu dünya döneminin sona erdiği  ve bu durumun dünyada daha fazla çatışmaya yol açma potansiyeli taşıdığı. (Bkz. Dr. Ataalp Pınarer'in genel jeopolitik durum konulu yazısı)

Hamas’ın geniş çaplı eylemlerinden sonra İsrail'in Gazze'ye acımasız bir askeri saldırıda bulunması daha geniş bir bölgesel çatışmaya mı dönüşecek yoksa barış için yeni bir şans mı sunacak?  Bu durum da belirsizliğini koruyor. Barışın sağlanması için ABD’ye büyük rol düşüyor.  İsrail’e baskı yaparak saldırılarına son vermesini sağlayabilecek yegane güç şu an ABD. İsrail durdurulamazsa savaşın büyüme potansiyeli hiç de az değil.

Tayvan özelinde, Güneydoğu Asya’da yeni bir “soğuk savaş” yaşandığı dile getiriliyor. Çin-ABD gerilimi artıyor. ABD’nin Çin’in ileri teknolojilerine erişimi sınırlayan yaptırımları çoğalıyor. Ortadoğu’da savaş yayılır ve ABD’nin gücü bölünürse Çin Tayvan’ı işgale yeltenebilir mi? Bu durum da tabi ki bölgesel çok büyük bir savaş anlamına gelecektir.

The Economist yeni yılda yeşil kaynaklara yönelik rekabetin daha da artacağı, bu durumun jeopolitiği ve ticareti yeniden şekillendirmekte olduğunu ifade ediyor. Bu dönemde yeni yeşil süper güçlerin ortaya çıkması ve enerji kaynakları haritasının yeniden çizilmesi gündemde olacak. Artık Lityum, bakır ve nikel çok daha fazla önem taşırken, petrol ve gaz ile bunların arzına hakim olan bölgeler daha az önem taşıyor. Ekonomisi için petrol ve doğal gaza bağımlı olan ülkeler hesaplarını buna göre yapmak durumunda artık.

Ekonomik durum için Batı’da resesyonlardan kaçınılsa bile hem şirketler hem de tüketiciler için sıkıntılı bir yıl olacağı hatta işlerin aniden kötüye gidebileceği, Çin’in ise kesinlikle deflasyona gireceği öngörüsü yapılmış.

Son olarak yapay zeka (AI) konusunda; yapay zekanın istihdam üzerindeki etkisi ve seçimlere müdahale potansiyeli konusunda çok sayıda endişe olduğu ve 2024 yılında beklenmedik kullanımlar ve suiistimallerin ortaya çıkmaya devam edeceği tahmininde bulunulmuş. 

Belirtmekte fayda var. Ekonomist James Rickards ise, küresel ekonomi açıdan oldukça karamsar bir tablo çizmiş. Ona göre Avrupa zaten resesyona girmiş durumda ve  Çin, ABD ve Japonya da 2024 yılında resesyona girecek.

Bakalım göreceğiz tahminler çıkacak mı?

Türkiye için benim tahminlerim şöyle; büyümenin düştüğü, enflasyonun kısmen kontrol altına alındığı, bununla birlikte yerel seçimlerden sonra getirilecek yeni önlem paketleri neticesinde, alım gücünün daha da düşeceği, işsizliğin artacağı bir yıl olacak gibi görünüyor.

Tüm Jeopolitürk okuyucularına mutlu, sağlıklı, gönüllerince bir yıl diliyorum.


312 Görüntülenme Sayısı
Kategori : AKTÜALİTE
  

Sizin Yorumlarınız Bizim İçin Önemli *