• 29 Mart 2024 Cuma
Şanghay İşbirliği Ö 0 Yorum1 BEĞENİ
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Zirvesi Sona Erdi

Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Zirvesi Sona Erdi

Sunday, June 11, 2017          

Ataalp PINARER

Kazakistan'ın başkenti  Astana'da 8-9 Haziran 2017 tarihleri arasında düzenlenen  Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Zirvesi sona erdi. Kazakistan  Cumhurbaşkanı  Nursultan Nazarbayev'in ev sahipliğinde Bağımsızlık Sarayı'nda yapılan zirveye,  Kırgızistan  Cumhurbaşkanı  Almazbek Atambayev,  Tacikistan  Cumhurbaşkanı Emamali Rahman,  Özbekistan  CumhurbaşkaEnı Şefket Mirziyayev,  Rusya Devlet Başkanı  Vladimir Putin,  Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in yanı sıra  Pakistan Başbakanı  Navaz Şerif ve  Hindistan Devlet Başkanı  Narendra Modi katıldı.

Belarus  Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko,  İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif,  Afganistan Cumhurbaşkanı Eşfer Gani,  Moğolistan  Cumhurbaşkanı Tsakhiagiin Elbegdorj'un gözlemcilik yaptığı toplantıda, BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres de yer aldı.

Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) devlet başkanları zirvesinde  Pakistan ve  Hindistan'ın örgüte tam üyeliği onaylandı. Ayrıca terörle mücadele bildirgesi ve aşırılıkla mücadele konvansiyonu imzalandı.

Geleceğe yönelik önemli bir konu, Yeni İpek Yolu olarak da bilinen, “Bir Kuşak Bir Yol” Projesinin desteklenmesi yönünde Zirve’de görüş birliğine varılmış olması. Bu konu ilerde, anlaşmalarla resmi olarak ŞİÖ bünyesine dâhil olursa meydana gelecek ekonomik işbirliğinin etkileri çok büyük olacaktır.

Çin zirvenin sonunda ŞİÖ dönem başkanlığını  Kazakistan'dan devraldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2016 yılında Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) yerine Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üye olabileceğine dair açıklamasının ardından ŞİÖ yeniden ülkenin gündemine girmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Şuang, Türkiye'nin ŞİÖ'ye üyelik başvurusu yapması durumunda bu başvuruyu değerlendirmekte istekli olduklarını açıklamıştı.

Rusya Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin Savunma Komitesi üyesi Aleksey Puşkov ise Twitter paylaşımında "Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üyeliği Erdoğan için mantıklı bir adım olurdu. ŞİÖ, AB'den farklı, onun yerine geçemez. Fakat AB'den farklı olarak ŞİÖ üyeleri tamamen egemen" ifadelerini kullanmıştı.

Ana işbirliği konusu güvenlik olan ŞİÖ, ilk olarak 1996'da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından "Şanghay Beşlisi" adıyla kuruldu. 2001'de Özbekistan'ın da katılmasının ardından adını Şanghay İşbirliği Örgütü olarak değiştirdi.

Örgütün uluslararası yapısında düzenli olarak toplanan Devlet Başkanları Konseyi ve Hükümet Başkanları Konseyi'nin yanı sıra sekretarya, Bölgesel Anti-Terör Yapısı, Dışişleri Bakanları Konseyi gibi yapılar yer alıyor.

Örgütün sekretaryası Çin'in başkenti Pekin'de, "Bölgesel Terörle Mücadele Kuruluşu" ise Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te bulunuyor.

Bugün örgütün 8 üyesinin yanı sıra 4 gözlemcisi ve 6 "diyalog ortağı" bulunuyor.

Gözlemciler; Afganistan, Belarus, İran, Moğolistan.

2006 yılında üyelik başvurusu yapan Pakistan ve 2014 yılında üyelik başvurusu yapan Hindistan gerçekleşen bu toplantıda ŞİÖ'ye üye oldular.

Örgütün diyalog ortakları ise Ermenistan, Azerbaycan, Kamboçya, Nepal, Sri Lanka ve Türkiye.

Hükümetler arası bir kurum olan ŞİÖ'nün kuruluşunda Çin ve Rusya'nın Asya'da güvenlik üzerine işbirliği yapma amacı bulunuyor.

Örgütün güvenlik konusundaki endişelerinden biri, Orta Asya'daki İslamcı örgütler ve uyuşturucu ticareti.

ŞİÖ üyeleri, bunlara karşı birbirileriyle istihbarat paylaşımında bulunuyor, ortak askeri tatbikat düzenliyor, "suçluları" birbirlerine iade ediyor.

Örgüt, Rusya ve Çin'in Orta Asya'ya yönelik politikalarını koordine etmenin bir aracı olma özelliği taşıyor. Askeri bir ittifak ise değil.

Örgütün kuruluşunda Rusya ve Çin'in ABD'nin Asya'daki olası müdahalelerine karşı ortak hareket etme isteği göz ardı edilmemeli.

ŞİÖ Avrupa Birliği’ne bir alternatif olarak değerlendirilemez. Avrupa Birliği, üye ülkelerin üzerinde yer alan bir hükümetler üstü yapıyken ŞİÖ, işbirliği için kurulmuş hükümetler arası bir yapı özelliği taşıyor. AB'nin kendine özgü bir entegrasyon süreci mevcut. ŞİÖ ise ekonomiden ziyade siyasetle ilgili ve belki NATO'ya alternatif olabilecek bir oluşum olarak değerlendirilebilir.

ŞİÖ'ye kıyasla, AB'ye daha çok benzeyen Asya örgütü Avrasya Ekonomik Birliği (AEB). Rusya, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan'ın üye olduğu AEB'de insan, sermaye ve ürünlerin serbest dolaşımı bulunuyor.

2013 yılında "Türkiye hem NATO üyesi, hem de ABD'nin en yakın müttefiklerinden. ŞİÖ üyelerinin bu şartlarda Türkiye'yi tam üyeliğe kabul etmesi mümkün değil" diyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı Sergey Markov, bu yüzden Türkiye'nin ŞİÖ'ye değil AEB'ye üye olabileceğini söylemişti.

Kazakistan lideri Nursultan Nazarbayev de 2014 yılında Türkiye'yi AEB üyeliğine davet etmişti.

Türkiye 2011 yılındaki başvurusunun ardından 2013'te ŞİÖ'nün diyalog ortağı konumuna gelmiş durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tarihten sonra hem başbakanlığı hem de cumhurbaşkanlığı döneminde pek çok defa Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye olarak kabul edilmesi karşılığında AB'ye tam üyelik başvurusunu geri çekebileceğini açıklamıştı.

Özellikle son dönemde Batı ülke ve kurumları ile yaşanan gerilimler sonucunda varılan “sıkıntılı” konjonktürde, Türkiye tarafından, ŞİÖ’nün AB'ye ve NATO’ya karşı, hem siyasi hem de ekonomik olarak bir denge unsuru olarak kullanılabilirliği tartışılmalıdır.

Siyaseten de, AB tarafınca son dönemde terörle mücadele ve mülteci sorununda Türkiye'nin beklentilerinden çok uzak politikalar izleniyorken; Avrupa’da aşırı sağ yükselişteyken ve Türkofobik ve İslamofobik yaklaşımlar yaygınlaşırken; AB, ABD ile ilişkisinin bozulduğu bir dönemde Türkiye'nin, yükselen bir ekonomi olarak, gelecek vaat eden ekonomilerle ve bölgelerle yakın ilişkiler geliştirmesi menfaatlerine daha uygun düşecektir.


1846 Görüntülenme Sayısı
  

Sizin Yorumlarınız Bizim İçin Önemli *